BÖLÜM 1- JİNEKOLOJİK KANSERLER NELERDİR?
Jinekolojik Kanser; endometrium (rahim), serviks (rahim ağzı), over (yumurtalık), fallop tüpleri, vajen, veya vulvada oluşan kanserlere verilen genel isimdir. En sık rastlanan jinekolojik kanser türleri:
- Rahim Kanseri (Uterus kanseri)
- Over Kanseri (Yumurtalık kanseri)
- Serviks Kanseri (Rahim ağzı kanseri)
BÖLÜM 2- RAHİM (ENDOMETRIUM) KANSERİ
Endometrium kanseri endometrium olarak isimlendirilen rahim iç zarının kanseridir. Rahim; alt kısımda vajinaya uzanan serviks (rahim ağzı) ve üst kısımda gövde olarak adlandırılan iki kısımdan oluşur. Gövdenin de iki kısmı vardır; iç kısmına endometrium denir.
Belirtileri
Rahim kanserinin en sık görülen belirtileri şunlardır;
Anormal veya devam eden kanama, lekelenme:Özellikle menapoz dönemindeki kanamalara dikkatle yaklaşılmalıdır.
- Alt karın bölgesinde (pelvik bölgede) ağrı, rahatsızlık veya baskı hissi
- Karında şişkinlik
- Açıklanamayan kilo kaybı
- Genital bölgede kitle
Risk Faktörleri
Risk faktörü olarak tanımlanan etmenler, bir hastalığın gelişme olasılığını arttıran etkenlerdir. Ancak burada belirtilmesi gereken nokta şudur ki; bir kişinin bir veya birden fazla risk faktörüne sahip olması o kişide mutlaka o kanserin/veya hastalığın gelişeceği anlamına gelmemektedir. Risk faktörlerine sahip olduğu halde hastalık/kanser gelişmeyen insanlar bulunmaktadır.
Endometrium kanserine neyin sebep olduğunu tam olarak bilinmemekte olup, bilinen risk faktörleri şunlardır;
- İleri yaş
- Aile öyküsü
- Erken başlayan ve geç yaşa kadar devam eden adet görmek,
- İnfertilite(kısırlık) öyküsü veya doğum yapmamış olmak
- Obezite
Tanı
Rahim Kanserinde en sık başvurulan tanı yöntemleri şunlardır;
- Endometrial biyopsi: İnce ve esnek bir tüp yardımıyla rahim içerisine girilerek doku örneklemesi yapılır.
- Histeroskopi:Bu yöntem doktora rahim içerisine bakma olanağı verir. Doktor ince bir kamerayla rahim içerisine girerek anormal kanamaya neyin sebep olduğunu anlamaya calışır. Eğer gerekirse biyopsi de alınabilir.
- Dilatasyon ve küretaj (D&C): Biyopsi doktora kanser olup olmadığını net olarak gösteremeyecek kadar az ise D&C yapılmalıdır. Bu yöntemde rahim ağzı genişletilir ve özel aletlerle rahim içi doku kazınarak örnek alınır.
Bunun dışında farklı yöntemler de tanıda kullanılabilir (Ultrasonografi, MR, Bilgisayarlı Tomografi gibi)
Tedavi
Her hastanın tedavisi farklılık göstermekte olup, tedavi kararında hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları gibi birden fazla faktör etkilidir. Multidisipliner bir çalışma gerektiren bu tedaviler ; cerrahi, hormonal tedaviler, radyoterapi, kemoterapi gibi farklı seçenekleri içermektedir.
Referanslar
https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/kanser-turleri/kanser-turleri/rahim-endometrium-kanseri.html
https://www.cancer.org/cancer/endometrial-cancer.html
Abnormal vaginal bleeding in pre-, peri and post-menopausal women. A diagnostic guide for general practitioners and gynaecologists. Cancer Australia, NSW, 2011
Daha fazla bilgi için;
Yayınlarımız/Kitapçıklar bölümünde yer alan Rahim Kanseri Bilgilendirme Kitapçığını inceleyiniz.
BÖLÜM 3- YUMURTALIK (OVER) KANSERİ
Belirtileri
İnatçı kasık ve karın ağrısı Yumurtalık kanserinin en sık görülen belirtileri şunlardır;
- Artmış karın çevresi / inatçı şişkinlik – gelip geçici şişkinlik değil
- Hazımsızlık ve bağırsak şikayetleri
- Artmış idrara çıkma ihtiyacı ve/veya aciliyet hissi
Risk Faktörleri
Over kanseri riski yaş, yaşam stili, doğurganlık ve aile öyküsü gibi bazı faktörlerden etkilenmektedir.
BRCA1 or BRCA2 genlerinde mutasyon gibi spesifik kalıtımsal anomalileri olan kadınlarda
over kanseri riski belirgin olarak artmıştır.
Tanı
Over kanserinin tespiti için geçerli bir tarama yöntemi bulunmamaktadır ve semptomlar genellikle
dikkat çekici değildir. Over kanseri tanısı için bazı over kanserlerinde üretilen bir protein olan
CA 125’in bakıldığı kan testleri ve ultrason veya tomografi gibi görüntüleme yöntemlerini içeren bir seri tanısal test yapılabilir
Tedavi
Over kanserinin tedavisinde cerrahi ve kemoterapi ilk etapta tercih edilmektedir. Özellikle de yüksek dereceli seröz kanser olarak bilinen tip için bevacizumab gibi antikorlar ve BRCA mutasyonu bulunan over kanserleri için hedefe yönelik tedaviler gibi yeni tedavi yöntemleri araştırılmaktadır.
Referanslar
http://www.cancerresearchuk.org/cancer-info/cancerstats/types/ovary/survival/ovarian-cancer-survival-statistics. Last Accessed 21 August 2014
http://www.cancerresearchuk.org/cancer-help/type/ovarian-cancer/diagnosis/ovarian-cancer-tests. Last Accessed 20 August 2014.
Weil MK, Chen A. PARP Inhibitor Treatment in Ovarian and Breast Cancer. Curr Probl Cancer 2011; 35 (1): 7–50.
Daha fazla bilgi için;
Yayınlarımız/Kitapçıklar bölümünde yer alan Over Kanseri Bilgilendirme Kitapçığını inceleyiniz. (Link eklenecek: KİTAPÇIKLAR- Over Kanseri Bilgilendirme Kitapçığı)
BÖLÜM 4- SERVİKS (RAHİM AĞZI) KANSERİ
Rahim ağzı kanseri, rahim ağzının yüzeyindeki sağlıklı hücrelerin değişip kontrolden çıkarak tümör adı verilen bir kitle oluşturmasıyla başlar. Bir tümör kanserli veya iyi huylu olabilir. Kanserli bir tümör kötü huyludur, yani vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. İyi huylu bir tümör, tümörün yayılmayacağı anlamına gelir.
Kanserin başladığı hücre tipine göre adlandırılan 2 ana rahim ağzı kanseri türü vardır. Diğer rahim ağzı kanseri türleri nadirdir.
- Skuamöz hücreli karsinom: Tüm rahim ağzı kanserlerinin yaklaşık % 80 ila % 90’ını oluşturur. Bu kanserler rahim ağzının dış yüzeyini kaplayan hücrelerde başlar.
- Adenokarsinom: Tüm rahim ağzı kanserlerinin % 10 ila % 20’sini oluşturur. Bu kanserler, alt doğum kanalını çevreleyen glandüler hücrelerde başlar.
SERVİKS (RAHİM AĞZI) KANSERİ BELİRTİLERİ, RİSK FAKTÖRLERİ
Serviks (Rahim Ağzı) Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Çoğu kadında bir prekanser belirtisi veya semptomu yoktur. Erken evre rahim ağzı kanseri olan birçok kadında tipik olarak semptomlar ortaya çıkar. İlerlemiş ve metastatik kanserli kadınlarda hastalığın yayıldığı doku ve organlara bağlı olarak semptomlar daha şiddetli olabilir. Bir semptomun nedeni kanser olmayan farklı bir tıbbi durum olabilir, bu nedenle kadınların geçmeyen yeni bir semptomları varsa tıbbi yardım almaları gerekir.
Aşağıdakilerden herhangi biri rahim ağzı kanserinin belirti veya semptomları olabilir:
- Dönemler arasında veya sonraki dönemler arasında kan lekeleri veya hafif kanama
- Normalden daha uzun ve ağır olan adet kanaması
- İlişki, duş veya pelvik muayeneden sonra kanama
- Artmış vajinal akıntı
- Cinsel ilişki sırasında ağrı
- Menopoz sonrası kanama
- Açıklanamayan, kalıcı pelvik ve/veya sırt ağrısı
Daha ilerlemiş hastalıkta görülen belirti ve semptomlar şunları içerebilir:
- Bacakların şişmesi
- İdrar yapma veya bağırsak hareketi yapma sorunları
- İdrarda kan
Referans
https://www.cancer.net/cancer-types/cervical-cancer/introduction
https://www.cancer.org/cancer/cervical-cancer/about/what-is-cervical-cancer.html
https://www.cancer.net/cancer-types/cervical-cancer/symptoms-and-signs
https://www.cancer.org/cancer/cervical-cancer/detection-diagnosis-staging/signs-symptoms.html
Serviks (Rahim Ağzı) Kanserinde Risk Faktörleri
Risk faktörü, kanser gibi bir hastalığa yakalanma şansınızı artıran her şeydir.
Aşağıdaki faktörler bir kadının rahim ağzı kanserine yakalanma riskini artırabilir:
- İnsan papilloma virüsü (HPV) enfeksiyonu: Rahim ağzı kanseri için en önemli risk faktörü HPV enfeksiyonudur. HPV yaygındır. Çoğu insan cinsel olarak aktif hâle geldiklerinde HPV ile enfekte olur ve çoğu insan virüsü sorunsuz bir şekilde temizler. 100’den fazla farklı HPV türü vardır. Hepsi kanserle bağlantılı değil. Rahim ağzı kanseriyle en sık ilişkilendirilen HPV türleri veya suşları HPV16 ve HPV18’dir. Daha erken yaşta seks yapmaya başlamak veya birden fazla cinsel partnere sahip olmak, bir kişiyi yüksek riskli HPV tipleri ile enfekte olma riskini daha yüksek hâle getirir.
- Bağışıklık sistemi yetersizliği: Bağışıklık sistemi zayıflamış kadınların rahim ağzı kanserine yakalanma riski daha yüksektir. Bağışıklık sisteminin azalması, kortikosteroid ilaçları, organ nakli, diğer kanser türlerine yönelik tedaviler veya edinilmiş bağışıklık yetersizliği sendromuna (AIDS) neden olan virüs olan insan bağışıklık yetersizliği virüsünden (HIV) kaynaklanan bağışıklık baskılamasından kaynaklanabilir. Bir kadında HIV varsa, bağışıklık sistemi erken kanserle daha az mücadele edebilir.
- Uçuk: Genital uçuk (herpes) olan kadınlarda rahim ağzı kanseri gelişme riski daha yüksektir.
- Sigara içmek: Sigara içen kadınların rahim ağzı kanserine yakalanma olasılığı sigara içmeyen kadınlara göre yaklaşık iki kat daha fazladır.
- Yaş: 20 yaşın altındaki kişiler nadiren rahim ağzı kanseri geliştirir. Risk, onlu yaşların sonları ile 30’ların ortaları arasında artar. Bu yaş grubunu geçen kadınlar risk altındadır ve bir Pap testi ve/veya bir HPV testi içeren düzenli rahim ağzı kanseri taramalarına ihtiyaç duyarlar.
- Klamidya enfeksiyonu: Klamidya, üreme sistemini enfekte edebilen nispeten yaygın bir bakteri türüdür. Cinsel temasla yayılır. Klamidya ile enfekte olan kadınlarda genellikle hiçbir belirti görülmez ve pelvik muayene sırasında test edilmedikçe enfekte olduklarını hiç bilmeyebilirler. Klamidya enfeksiyonu, kısırlığa yol açan pelvik inflamasyona neden olabilir. Bazı çalışmalar, kan testleri ve servikal mukusu geçmiş veya mevcut klamidya enfeksiyonu kanıtı gösteren kadınlarda daha yüksek bir rahim ağzı kanseri riski olduğunu göstermiştir. Bazı çalışmalar, Chlamydia bakterisinin HPV’nin rahim ağzında büyümesine ve yaşamasına yardımcı olabileceğini ve bunun da rahim ağzı kanseri riskini artırabileceğini göstermektedir.
- Sosyoekonomik faktörler: Rahim ağzı kanseri, rahim ağzı kanseri taramasına ulaşma olasılığı daha düşük olan kadın grupları arasında daha yaygındır.
- Uzun süreli oral kontraseptif doğum kontrol hapları kullanımı (doğum kontrol hapları): Uzun süre oral kontraseptif (OC) almanın rahim ağzı kanseri riskini arttırdığına dair kanıtlar vardır. Araştırmalar, bir kadının OK’leri kullandıkça rahim ağzı kanseri riskinin arttığını, ancak OC’ler durdurulduktan sonra riskin tekrar azaldığını ve durduktan yıllar sonra normale döndüğünü göstermektedir.
- Birden fazla tam süreli hamilelik geçirme: 3 veya daha fazla tam süreli gebeliği olan kadınlarda rahim ağzı kanseri gelişme riski artmıştır. Bunun muhtemelen cinsel aktivite ile HPV enfeksiyonuna artan maruziyetten kaynaklandığı düşünülmektedir. Ayrıca çalışmalar, hamilelik sırasında hormonal değişikliklerin kadınları HPV enfeksiyonu veya kanser büyümesine daha duyarlı hâle getirdiğini gösteriyor. Başka bir düşünce, hamile kadınların daha zayıf bağışıklık sistemlerine sahip olabileceği ve bu da HPV enfeksiyonuna ve kanser büyümesine izin vermesidir.
- İlk tam süreli hamilelikte genç yaş: İlk tam süreli gebeliğini yaşadıklarında 20 yaşından küçük olan kadınların, 25 yaşına veya daha büyük olana kadar hamile kalmayı bekleyen kadınlara göre yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde rahim ağzı kanserine yakalanma olasılığı daha yüksektir.
- Ailede rahim ağzı kanseri öyküsü.
Referans:
https://www.cancer.net/cancer-types/cervical-cancer/risk-factors
https://www.cancer.org/cancer/cervical-cancer/causes-risks-prevention/risk-factors.html
SERVİKS (RAHİM AĞZI) KANSERİ EVRELERİ
Serviks (Rahim Ağzı) Kanseri Evreleri Nasıl Belirlenir?
Birine rahim ağzı kanseri teşhisi konulduktan sonra, doktorlar hastalığın yayılıp yayılmadığını ve yayılmışsa ne kadar uzağa yayıldığını anlamaya çalışacaklar. Bu sürece evreleme denir. Bir kanserin evresi, vücuttaki kanserin boyutunu tanımlar. Kanserin ne kadar ciddi olduğunu ve en iyi nasıl tedavi edileceğini belirlemeye yardımcı olur. Evre, kanserin nasıl tedavi edileceğine ve tedavinin ne kadar başarılı olabileceğine karar vermede en önemli faktörlerden biridir.
Doktorlar rahim ağzı kanseri teşhisinin ardından kanserin evresini belirlemek için şu soruları yanıtlamaya çalışır:
- Kanser rahim ağzında ne kadar büyüdü?
- Kanser yakın yapılara ulaştı mı?
- Kanser yakındaki lenf düğümlerine veya uzak organlara yayıldı mı?
Serviks (Rahim Kanseri) Evreleri Nelerdir?
FIGO (Uluslararası Jinekoloji ve Kadın Hastalıkları Federasyonu) evreleme sistemi, rahim ağzı kanseri de dahil olmak üzere kadın üreme organlarının kanserlerinde en sık kullanılmaktadır. Rahim ağzı kanseri için klinik aşama kullanılır ve doktorun fiziki muayenesi, biyopsileri, görüntüleme testleri ve sistoskopi ve proktoskopi gibi bazı durumlarda yapılan diğer birkaç testin sonuçlarına dayanır. Ameliyat sırasında bulunanlara dayanmaz. Ameliyat yapılırsa ameliyattaki bulgulardan patolojik bir evre belirlenebilir ancak bu sizin klinik evrenizi değiştirmez. Tedavi planınız klinik aşamaya dayanmaktadır. Rahim ağzı kanseri evresi, I (1) ila IV (4) evreleri arasında değişir. Kural olarak, sayı ne kadar düşükse, kanser o kadar az yayılmıştır. Evre IV gibi daha yüksek bir sayı, daha ilerlemiş bir kanser anlamına gelir. Ve bir aşamada, önceki bir harf daha düşük bir aşama anlamına gelir. Benzer aşamaları olan kanserler, benzer bir görünüme sahip olma eğilimindedir ve genellikle aynı şekilde tedavi edilir.
Referanslar
https://www.cancer.org/cancer/cervical-cancer/detection-diagnosis-staging/staged.html
https://www.cancer.net/cancer-types/cervical-cancer/stages
SERVİKS (RAHİM AĞZI) KANSERİNDE TANI
Bu bölümde serviks (rahim ağzı) kanserinin teşhisi için seçenekler anlatılmaktadır. Aşağıda listelenen tüm testler her kişi için kullanılmayacaktır. Teşhis testi seçerken doktorunuz şu faktörleri göz önünde bulundurabilir:
- Şüphelenilen kanser türü
- Belirti ve semptomlarınız
- Yaşınız ve genel sağlığınız
- Daha önceki tıbbi testlerin sonuçları
Aşağıdaki testler, rahim ağzı kanserini teşhis etmek için kullanılabilir:
Pelvik muayene: Bu muayenede doktor, bir kadının vücudunda rahim ağzında, rahminde, vajinasında, yumurtalıklarında ve diğer yakın organlarında olağandışı değişiklikler olup olmadığını kontrol edecektir. İlk olarak, doktor kadının vulvasında vücudun dışında herhangi bir değişiklik olup olmadığını araştıracak ve ardından vajinal duvarları açık tutmak için spekulum adı verilen bir alet kullanarak kadının vücudunun içine bakacaktır.
PAP smear testi: Pap testi sırasında doktor, rahim ağzı ve vajinanın dışından test hücre örnekleri alır.
HPV testi: HPV testi, Pap testine benzer. Test, hastanın rahim ağzından alınan bir hücre örneği üzerinde yapılır.
Kolposkopi: Doktor, rahim ağzında anormal alanlar olup olmadığını kontrol etmek için kolposkopi yapabilir. Kolposkopi ayrıca serviks biyopsisine rehberlik etmek için de kullanılabilir. Kolposkop adı verilen özel bir alet kullanılır. Kolposkop, bir mikroskoba benzer şekilde rahim ağzı ve vajina hücrelerini büyütür. Doktora vajina ve rahim ağzı dokularının ışıklandırılmış, büyütülmüş görüntüsünü verir.
Biyopsi: Biyopsi, mikroskop altında incelenmek üzere az miktarda dokunun alınmasıdır. Diğer testler kanserin var olduğunu gösterebilir, ancak yalnızca biyopsi kesin tanı koyabilir. Bir patolog daha sonra numuneleri analiz eder. Patolog, hastalıkları teşhis etmek için laboratuvar testlerini yorumlama ve hücreleri, dokuları ve organları değerlendirme konusunda uzmanlaşmış bir doktordur. Lezyon küçükse doktor biyopsi sırasında hepsini çıkarabilir. Kolposkopik biyopsi, endoservikal küretaj, koni biyopsisi gibi farklı biyopsi türleri vardır.
Röntgen: Röntgen, az miktarda radyasyon kullanarak vücudun içindeki yapıların bir resmini oluşturmanın bir yoludur. İntravenöz ürografi, böbrekleri ve mesaneyi görüntülemek için kullanılan bir tür röntgendir.
Bilgisayarlı tomografi (CT): BT taramaları genellikle tümör daha büyükse veya kanserin yayılması konusunda endişeler varsa yapılır.
Manyetik rezonans görüntüleme (MRI): MRI taramaları, vücudun yumuşak doku kısımlarına bazen CT taraması gibi diğer görüntüleme testlerinden daha iyi bakar. Doktorunuz sizin durumunuzda hangi görüntüleme testinin kullanılacağına karar verecektir.
Pozitron emisyon tomografisi (PET taraması): PET taraması için, kana hafif radyoaktif bir şeker (FDG olarak bilinir) enjekte edilir ve esas olarak kanser hücrelerinde toplanır.
PET/CT taraması: Genellikle bir PET taraması, her ikisini aynı anda yapabilen özel bir makine kullanılarak CT taramasıyla birleştirilir. Bu, doktorun PET taramasında daha yüksek radyoaktivite alanlarını CT taramasındaki daha ayrıntılı bir resimle karşılaştırmasını sağlar. Bu, rahim ağzı kanseri olan hastalarda en sık kullanılan PET taraması türüdür. Bu test, kanserin lenf düğümlerine yayılıp yayılmadığını görmeye yardımcı olabilir. PET taramaları, doktorunuz kanserin yayıldığını düşünse de nereye gittiğini bilmiyorsa da yararlı olabilir.
Referanslar:
https://www.cancer.org/cancer/cervical-cancer/detection-diagnosis-staging/how-diagnosed.html
https://www.cancer.net/cancer-types/cervical-cancer/diagnosis
SERVİKS (RAHİM AĞZI) KANSERİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Rahim ağzı kanserinin tedavisi, kanserin türü ve evresi, olası yan etkiler ve kadının tercihleri ve genel sağlık gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Rahim ağzı kanseri için kullanılan yaygın tedavi türlerinin açıklamaları aşağıda listelenmiştir.
AMELİYAT
Ameliyat, bir ameliyat sırasında tümörün ve çevresindeki bazı sağlıklı dokunun çıkarılmasıdır.
Rahim ağzının ötesine yayılmamış rahim ağzı kanseri için aşağıdaki prosedürler sıklıkla kullanılır:
- Konizasyon: Tüm anormal dokuyu çıkarmak için koni biyopsisi ile aynı prosedürün kullanılmasıdır. Mikroinvaziv kanser adı verilen ancak mikroskopla görülebilen rahim ağzı kanserini çıkarmak için kullanılabilir.
- LEEP: İnce bir tel kancadan geçen elektrik akımının kullanılmasıdır. Kanca, dokuyu çıkarır. Mikroinvaziv rahim ağzı kanserini çıkarmak için kullanılabilir.
- Histerektomi: Rahim ve rahim ağzının çıkarılmasıdır. Histerektomi basit veya radikal olabilir. Basit bir histerektomi, rahim ve rahim ağzının çıkarılmasıdır. Radikal bir histerektomi, rahim, rahim boynu, üst vajina ve rahim ağzının etrafındaki dokunun çıkarılmasıdır. Radikal bir histerektomi ayrıca geniş bir pelvik lenf nodu diseksiyonunu içerir, bu da lenf düğümlerinin çıkarıldığı anlamına gelir. Bu prosedür, karın içinde laparotomi adı verilen büyük bir kesi veya laparoskopi adı verilen daha küçük kesikler kullanılarak yapılabilir.
- Radikal trakelektomi: Rahim ağzının çıkarıldığı ancak rahmin sağlam bırakıldığı cerrahi bir işlemdir. Pelvik lenf nodu diseksiyonunu içerir (yukarıya bakın). Bu ameliyat, doğurganlığını korumak isteyen genç hastalar için kullanılabilir. Bu prosedür, bazı hastalar için histerektomiye kabul edilebilir bir alternatif hâline gelmiştir.
Radyasyon Tedavisi
Radyasyon tedavisi, kanser hücrelerini yok etmek için yüksek enerjili x-ışınlarının veya diğer parçacıkların kullanılmasıdır. Radyasyon tedavisi tek başına, ameliyattan önce veya tümörü küçültmek için ameliyat yerine verilebilir.
En yaygın radyasyon tedavisi türü, vücut dışındaki bir makineden verilen radyasyon olan dış ışınlı radyasyon tedavisi olarak adlandırılır. İmplantlar kullanılarak radyasyon tedavisi verildiğinde buna dahili radyasyon tedavisi veya brakiterapi denir. Bir radyasyon tedavisi rejimi veya programı genellikle belirli bir süre boyunca verilen, harici ve dahili radyasyon tedavilerini birleştiren belirli sayıda tedaviden oluşur. Bu birleşik yaklaşım, kanserin nüksetme adı verilen geri gelme olasılığını azaltmak için en etkili yöntemdir.
Rahim ağzı kanserinin erken evreleri için genellikle radyasyon tedavisi ve düşük doz kemoterapi kombinasyonu kullanılır. Kemoterapi ile kombine edilen radyasyon tedavisinin amacı, radyasyon tedavisinin etkinliğini arttırmaktır. Bu kombinasyon, kanseri ameliyatsız tedavi etmek amacıyla pelviste kanseri kontrol altına almak için verilir. Ameliyattan sonra kalabilecek mikroskobik kanseri yok etmek için de verilebilir.
Radyasyon tedavisinin yan etkileri arasında yorgunluk, hafif cilt reaksiyonları, mide rahatsızlığı ve gevşek bağırsak hareketleri sayılabilir. Dahili radyasyon tedavisinin yan etkileri, nadir olmasına rağmen karın ağrısı ve bağırsak tıkanıklığını içerebilir. Çoğu yan etki genellikle tedavi bittikten hemen sonra kaybolur.
Sistemik Terapiler (İlaç kullanılarak yapılan tedaviler)
Sistemik terapi, kanser hücrelerini yok etmek için ilaç kullanılmasıdır. Bu tür ilaçlar, vücuttaki kanser hücrelerine ulaşmak için kan dolaşımı yoluyla verilir. Sistemik tedavi vermenin yaygın yolları, bir iğne kullanılarak bir damara veya ağızdan yutulan bir hap veya kapsüle yerleştirilen intravenöz (IV) bir tüpü içerir.
Rahim ağzı kanseri için kullanılan sistemik tedavi türleri şunları içerir:
- Kemoterapi
- Hedefe yönelik tedavi
- İmmünoterapi
Kemoterapi
Kemoterapi, genellikle kanser hücrelerinin büyümesini, bölünmesini ve daha fazla hücre yapmasını önleyerek kanser hücrelerini yok etmek için ilaçların kullanılmasıdır.
Bir kemoterapi rejimi veya programı genellikle belirli bir süre boyunca verilen belirli sayıda döngüden oluşur. Bir hasta bir seferde 1 ilaç veya aynı anda verilen farklı ilaçların bir kombinasyonunu alabilir. Rahim ağzı kanseri olan kadınlarda kemoterapi genellikle radyasyon terapisi ile birlikte verilir.
Kemoterapi ağızdan (ağızdan) verilebilmesine rağmen rahim ağzı kanserini tedavi etmek için kullanılan tüm ilaçlar damardan verilir. İnravenöz (IV) kemoterapi ya doğrudan bir damara enjekte edilir ya da enjeksiyonları kolaylaştırmak için geçici olarak büyük bir damara yerleştirilen bir tüp olan kateter adı verilen ince bir tüple verilir.
Kemoterapinin yan etkileri kişiye ve kullanılan doza bağlıdır, ancak yorgunluk, enfeksiyon riski, bulantı ve kusma, saç dökülmesi, iştahsızlık ve ishali içerebilir. Bu yan etkiler genellikle tedavi bittikten sonra kaybolur.
Nadiren, belirli ilaçlar bir miktar işitme kaybına neden olabilir. Diğerleri böbrek hasarına neden olabilir. Hastalara böbreklerini korumak için intravenöz olarak ekstra sıvı verilebilir.
Hedefe Yönelik Tedavi
Hedefli terapi, kanserin büyümesine ve hayatta kalmasına katkıda bulunan kanserin spesifik genlerini, proteinlerini veya doku ortamını hedefleyen bir tedavidir. Bu tür bir tedavi, sağlıklı hücrelere verilen zararı sınırlarken kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engeller.
Tüm tümörlerin hedefleri aynı değildir. En etkili tedaviyi bulmak için, doktorunuz tümörünüzdeki genleri, proteinleri ve diğer faktörleri belirlemek için testler yapabilir. Bu, doktorların mümkün olduğunda her hastayı en etkili tedaviyle daha iyi eşleştirmesine yardımcı olur.
Bu ilaçların olası yan etkileri kemoterapi ilaçlarından farklıdır. Daha yaygın yan etkilerden bazıları şunları içerebilir: Yüksek tansiyon, yorgunluk, mide bulantısı. Daha az yaygın ancak daha ciddi yan etkiler şunları içerebilir: Kanama ile ilgili sorunlar, kan pıhtıları, kalp yetmezliği veya kalp krizi.
İmmünoterapi
İmmünoterapi, bir kişinin kendi bağışıklık sistemini kanser hücrelerini daha etkili bir şekilde tanıması ve yok etmesi için uyarmaya yönelik ilaçların kullanılmasıdır. İmmünoterapi, yayılan veya geri dönen (tekrarlayan) rahim ağzı kanserini tedavi etmek için kullanılabilir.
Bağışıklık sisteminin önemli bir parçası, vücudun normal hücrelerine saldırmaktan kendini alıkoyma yeteneğidir. Bunu yapmak için, bir bağışıklık tepkisi başlatmak için açılması (veya kapatılması) gereken bağışıklık hücrelerindeki moleküller olan “kontrol noktaları” kullanır. Kanser hücreleri bazen bağışıklık sistemi tarafından saldırıya uğramamak için bu kontrol noktalarını kullanır. Bu kontrol noktalarını hedefleyen yeni ilaçlar kanser tedavisi olarak kullanılmaktadır.
İmmünoterapi ilaçlarının yan etkileri arasında yorgunluk, ateş, mide bulantısı, baş ağrısı, deri döküntüsü, iştahsızlık, kabızlık, eklem/kas ağrısı ve ishal sayılabilir.
Referanslar:
https://www.cancer.net/cancer-types/cervical-cancer/types-treatment
https://www.cancer.org/cancer/cervical-cancer/treating/immunotherapy.html
https://www.cancer.org/cancer/cervical-cancer/treating/surgery.html
https://www.cancer.org/cancer/cervical-cancer/treating/radiation.html
https://www.cancer.org/cancer/cervical-cancer/treating/chemotherapy.html
https://www.cancer.org/cancer/cervical-cancer/treating/targeted-therapy.html
SERVİKS KANSERİ İLE İLGİLİ MERAK EDİLENLER
Serviks Kanserinden Korunmak Mümkün Mü?
Birtakım önlemler alınarak rahim ağzı kanserinden korunma sağlanabilir.
Rahim ağzı kanserini önlemenin kanıtlanmış bir yolu, tarama testleri yaptırmaktır. Tarama, kansere yol açabilecek ve invaziv kansere dönüşmeden önce ön kanserleri bulabilen koşulları bulmak için tarama testleri yaptırmaktır.
- Pap testi (veya Pap smear)
- İnsan papilloma virüsü (HPV) testi, rahim ağzı kanseri taraması sırasında kullanılan spesifik testlerdir.
İnsanların rahim ağzı kanserini önlemeye yardımcı olmak için yapabilecekleri ek önlemler şunları içerir:
- 9-26 yaş aralığında HPV aşısı olmak olmak
- İlk cinsel ilişkiyi, genç yaşların sonlarına veya daha büyük yaşlara kadar ertelemek.
- Seks partneri sayısının sınırlandırılması.
- Prezervatif kullanarak güvenli seks yapmak.
- Çok eşli kişilerle cinsel ilişkiden kaçınmak.
- Açıkça genital siğiller ile enfekte olan veya başka semptomlar gösteren kişilerle cinsel ilişkiden kaçınmak.
- Sigarayı içmemek.
Serviks Kanserinde Tarama Önemli Midir?
Rahim ağzı kanseri önlenebilen bir hastalıktır. Rahim ağzı kanseri erken teşhis edildiğinde %100 tedavi edilebilir. O nedenle tarama testleri çok büyük önem taşımaktadır.
Serviks Kanserinde Tarama Kimlere Öneriliyor?
Tarama amaçlı olarak;
- 30-65 yaş aralığındaki kadınlara 3 yılda bir Pap-Smear
- 30-65 yaş aralığındaki kadınlara 5 yılda bir HPV testi yapılması önerilmektedir.
Kaynaklar:
https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/kanser-haber/ocak-ayi-rahim-agzi-serviks-kanseri-
https://hpvtarama.saglik.gov.tr/duyurular/Sayfa/HpvTaramaTestiNasilYapilir
https://www.cancer.org/cancer/cervical-cancer/causes-risks-prevention/prevention.html