KOLOREKTAL KANSER
BÖLÜM 1- KOLOREKTAL KANSER NEDİR? NASIL OLUŞUR?
BÖLÜM 2- KOLOREKTAL KANSER TÜRLERİ
BÖLÜM 3- KOLOREKTAL KANSER BELİRTİLERİ, RİSK FAKTÖRLERİ
BÖLÜM 4- KOLOREKTAL KANSER EVRELERİ
BÖLÜM 5- KOLOREKTAL KANSERİNDE TANI
BÖLÜM 6- KOLOREKTAL KANSERİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ
BÖLÜM 7- KOLON KANSERİ İLE İLGİLİ MERAK EDİLENLER
BÖLÜM 1
KOLOREKTAL KANSER NEDİR? NASIL OLUŞUR?
Kolorektal kanser, kolon veya rektumdaki sağlıklı hücrelerin değişip kontrolden çıkarak tümör adı verilen bir kitle oluşturmasıyla başlar. Bir tümör kanserli veya iyi huylu olabilir. Kanserli bir tümör kötü huyludur, yani büyüyebilir ve vücudun diğer bölgelerine yayılabilir. İyi huylu bir tümör, tümörün büyüyebileceği ancak yayılmayacağı anlamına gelir. Bu değişikliklerin gelişmesi genellikle yıllar alır. Hem genetik hem de çevresel faktörler değişikliklere neden olabilir. Bununla birlikte, bir kişide nadir görülen bir kalıtsal sendrom varsa aylar veya yıllar içinde değişiklikler meydana gelebilir.
Kolon ve Rektumun Yapısı ve İşlevi
Kolon ve rektumun normal yapısı ve işlevi hakkında bilgi sahibi olmak kolorektal kanseri anlamaya yardımcı olur.
Kolon ve rektum, sindirim sisteminin bir parçası olan ve aynı zamanda gastrointestinal sistem olarak da adlandırılan kalınbağırsağı oluşturur. Kalın bağırsağın çoğu, yaklaşık 1.5 metre uzunluğunda kaslı bir tüp olan kolondan oluşur. Kolonun bölümleri, yiyeceğin bunların içinden geçme şekli olarak adlandırılır.
İlk bölüm, yükselen kolon olarak adlandırılır. Sindirilmemiş gıdanın ince bağırsaktan geldiği çekum adı verilen bir kese ile başlar. Karnın (göbek) sağ tarafında yukarı doğru devam eder.
İkinci bölüme enine kolon denir. Sağdan sola doğru vücut boyunca geçer.
Üçüncü bölüm, sol tarafta indiği (aşağı indiği) için inen kolon olarak adlandırılır.
Dördüncü bölüm, “S” şekli nedeniyle sigmoid kolon olarak adlandırılır. Sigmoid kolon, daha sonra anüse bağlanan rektuma katılır.
Yükselen ve enine bölümler birlikte proksimal kolon olarak adlandırılır. Alçalan ve sigmoid kolon, distal kolon olarak adlandırılır.
Kolon, incebağırsaktan geçtikten sonra kalan gıda maddesinden su ve tuzu emer. Kolondan geçtikten sonra kalan atık madde, sindirim sisteminin son 6 inç (15 cm) olan rektuma gider. Anüsten geçene kadar orada saklanır. Anüs çevresindeki halka şeklindeki kaslar (sfinkter olarak da adlandırılır), bağırsak hareketi sırasında gevşeyene kadar dışkının dışarı çıkmasını engeller.
Kolorektal kanser nasıl başlar?
Kolon veya rektumdaki polipler
Kolorektal kanserlerin çoğu, kolon veya rektumun iç yüzeyinde bir büyüme olarak başlar. Bu büyümelere polip denir. Bazı polip türleri zamanla (genellikle yıllarca) kansere dönüşebilir, ancak tüm polipler kansere dönüşmez. Bir polipin kansere dönüşme şansı, polip türüne bağlıdır. Farklı polip türleri vardır.
- Adenomatöz polipler (adenomlar): Bu polipler bazen kansere dönüşür. Bu nedenle adenomlara kanser öncesi durum denir. 3 tiptir; adenom tübüler, villöz ve tübülovillözdür.
- Hiperplastik polipler ve enflamatuar polipler: Bu polipler daha yaygındır, ancak genel olarak kanser öncesi değildirler. Büyük (1 cm’den fazla) hiperplastik polipli bazı kişiler, kolonoskopi ile daha sık kolorektal kanser taramasına ihtiyaç duyabilir.
- Sessil tırtıklı polipler (SSP) ve geleneksel tırtıklı adenomlar (TSA): Bu polipler, daha yüksek kolorektal kanser riskine sahip oldukları için genellikle adenomlar gibi tedavi edilir.
Bir polipin kanser içerme olasılığını artıran veya birinin kolorektal kanser geliştirme riskini artıran diğer faktörler şunlardır:
1 cm’den büyük polip bulunursa
3’ten fazla polip bulunursa
Polip çıkarıldıktan sonra displazi görülürse. Displazi, başka bir kanser öncesi durumdur. Bu, polipte veya kolon veya rektumun astarında hücrelerin anormal göründüğü ancak kansere dönüşmedikleri bir alan olduğu anlamına gelir.
BÖLÜM 2-
KOLOREKTAL KANSER TÜRLERİ
Kolorektal kanser, kolon veya rektumda başlayabilir.
Kolon ve rektum kanser türleri
- Adenokarsinom: Çoğu kolorektal kanserini bu tür oluşturur. Bu kanserler, kolonun ve rektumun içini yağlamak için mukus oluşturan hücrelerde başlar.
Daha nadir görülen türler;
- Karsinoid tümörler: Bunlar bağırsaktaki özel hormon üreten hücrelerden başlar.
- Gastrointestinal stromal tümörler (GIST’ler): İnterstisyel hücreleri olarak adlandırılan kolon duvarındaki özel hücrelerden başlar. Bazıları iyi huyludur (kanser değil). Bu tümörler sindirim sisteminin herhangi bir yerinde bulunabilir, ancak kolonda yaygın değildir.
- Lenfomalar: Bağışıklık sistemi hücrelerinin kanserleridir. Çoğunlukla lenf düğümlerinde başlarlar, ancak kolon, rektum veya diğer organlarda da başlayabilirler.
- Sarkomlar: Kolon ve rektum duvarındaki kan damarlarında, kas katmanlarında veya diğer bağ dokularında başlayabilir. Kolon veya rektumun sarkomları nadirdir.
Referanslar:
https://www.cancer.org/cancer/colon-rectal-cancer/about/what-is-colorectal-cancer.html
https://www.cancer.net/cancer-types/colorectal-cancer/introduction
BÖLÜM 3-
KOLOREKTAL KANSER BELİRTİLERİ, RİSK FAKTÖRLERİ
Kolorektal Kanser Belirtileri Nelerdir?
Kolorektal kanserin semptomlarına karşı tetikte olunarak, başarılı bir şekilde tedavi edilme ihtimalinin en yüksek olduğu zamanda, hastalığı erken teşhis etmek mümkün olabilir. Bununla birlikte, kolorektal kanseri olan birçok kişide hastalık ilerleyene kadar herhangi bir belirti görülmez, bu nedenle kişilerin düzenli olarak taranması gerekir.
Kolorektal kanserli kişiler aşağıdaki semptomları veya belirtileri yaşayabilir. Unutmamak gerekir ki bu değişikliklerin kanser olmayan bir tıbbi durumdan, özellikle de genel karın rahatsızlığı, şişkinlik ve düzensiz bağırsak hareketlerinden kaynaklanıyor olması da mümkündür.
- Bağırsak alışkanlıklarında bir değişiklik
- İshal, kabızlık veya bağırsağın tamamen boşalmadığı hissi
- Dışkıda parlak kırmızı veya çok koyu kan
- Sık sık gaz sancısı, şişkinlik, dolgunluk ve kramplar dahil olmak üzere karın bölgesinde rahatsızlık
- Bilinen bir açıklaması olmayan kilo kaybı
- Sürekli yorgunluk veya yorgunluk
- Düşük sayıda kırmızı kan hücresi olan açıklanamayan demir eksikliği anemisi
Bu semptomlardan herhangi biri birkaç hafta sürerse veya daha şiddetli hâle gelirse doktorunuzla konuşun. Yaşadığınız herhangi bir değişiklikle ilgili endişeleriniz varsa, lütfen doktorunuzla konuşun ve bir kolonoskopi planlayın.
Referanslar
https://www.cancer.net/cancer-types/colorectal-cancer/symptoms-and-signs
Kolorektal Kanserde Risk Faktörleri
Risk faktörü, kanser gibi bir hastalığa yakalanma şansınızı artıran her şeydir.
Aşağıdaki faktörler kolorektal kansere yakalanma riskini artırabilir:
- Yaş: İnsanlar yaşlandıkça kolorektal kanser riski artar. Kolorektal kanser, genç yetişkinlerde ve gençlerde ortaya çıkabilir, ancak kolorektal kanserlerin çoğu 50 yaşın üzerindeki kişilerde ortaya çıkar. Kolorektal kanser için teşhis anında erkeklerde ortalama yaş 68 ve kadınlar için 72’dir. Rektal kanseri için, bu ortalama hem erkekler hem de kadınlar için 63 yaştır. Kolorektal kanser teşhisi konan yaşlı yetişkinler, özellikle kanser tedavisi açısından benzersiz zorluklarla karşı karşıyadır.
- Cinsiyet: Erkeklerin kolorektal kanser geliştirme riski, kadınlardan biraz daha yüksektir.
- Ailede kolorektal kanser öyküsü.
- Nadir kalıtımsal koşullar: Bazı nadir kalıtımsal hastalıklara sahip aile üyeleri, diğer kanser türlerinin yanı sıra kolorektal kanser riski de daha yüksektir.
- İnflamatuar bağırsak hastalığı (IBD): Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı gibi IBD’si olan kişiler, kalınbağırsakta kronik iltihaplanma geliştirebilir. Bu kolorektal kanser riskini artırır. IBD, irritabl bağırsak sendromu (IBS) ile aynı şey değildir. IBS, kolorektal kanser riskinizi artırmaz.
- Adenomatöz polipler (adenomlar): Polipler kanser değildir, ancak adenom adı verilen bazı polip türleri zamanla kolorektal kansere dönüşebilir. Polipler, kolonoskopi sırasında genellikle bir alet kullanılarak tamamen çıkarılabilir; bu, bir doktorun, hasta yatıştırıldıktan sonra ışıklı bir tüp kullanarak kolona baktığı bir testtir. Polip çıkarma kolorektal kanseri önleyebilir. Adenomu olan kişilerde ek polipler ve kolorektal kanser riski daha yüksektir ve düzenli olarak takip tarama testleri yaptırmaları gerekir.
- Belirli kanser türlerinin kişisel geçmişi: Kişisel bir kolorektal kanser öyküsü olan kişiler ve yumurtalık kanseri veya rahim kanseri olan kadınların kolorektal kanser geliştirme olasılığı daha yüksektir.
- Yaşam tarzı faktörleri: Kötü beslenme, aşırı alkol tüketimi, aşırı kilo, fiziksel aktivite azlığı vb.
Referans:
https://www.cancer.net/cancer-types/colorectal-cancer/risk-factors-and-prevention
https://www.cancer.org/cancer/colon-rectal-cancer/causes-risks-prevention/risk-factors.html
BÖLÜM 4-
KOLOREKTAL KANSER EVRELERİ
Kolorektal Kanseri Evreleri Nasıl Belirlenir?
Doktorlar, kanserin evresini bulmak için tanısal testler kullanır. Bu nedenle evreleme, tüm testler bitene kadar tamamlanmayabilir. Aşamanın bilinmesi, doktorun ne tür bir tedavinin en iyi olduğuna karar vermesine yardımcı olur ve bir hastanın iyileşme şansı olan prognozunu tahmin etmesine yardımcı olabilir. Farklı kanser türleri için farklı aşama tanımları vardır.
Doktorların aşamayı tanımlamak için kullandıkları araçlardan biri de TNM sistemidir. Doktorlar, şu soruları yanıtlamak için teşhis testleri ve taramalardan elde edilen sonuçları kullanır:
- Tümör (T): Tümör kolon veya rektum duvarına doğru büyümüş mü? Kaç katman?
- Lenf Nodu (Düğüm) (N): Tümör lenf düğümlerine yayıldı mı? Var ise nerede ve kaç tane?
- Metastaz (M): Kanser vücudun diğer bölgelerine yayıldı mı? Var ise nerede ve ne kadar?
Sonuçlar, her bir kişi için kanserin evresini belirlemek için birleştirilir.
Kolorektal Kanser Evreleri
Kolorektal kanserde 5 evre vardır: Aşama 0 (sıfır) ve aşama I ila IV (1 ila 4). Aşama, kanseri tanımlamanın ortak bir yolunu sağlar, böylece doktorlar en iyi tedavileri planlamak için birlikte çalışabilir. Kural olarak, sayı ne kadar düşükse, kanser o kadar az yayılmıştır. Evre IV gibi daha yüksek bir sayı, kanserin daha fazla yayıldığı anlamına gelir. Ve bir aşamada, daha önceki bir harf daha düşük bir aşama anlamına gelir. Her insanın kanser deneyimi benzersiz olsa da benzer aşamaları olan kanserler, benzer bir görünüme sahip olma eğilimindedir ve genellikle aynı şekilde tedavi edilir.
Hangi evrede olduğunuz konusunda doktorunuz en doğru bilgiyi verecektir.
Referanslar:
https://www.cancer.org/cancer/colon-rectal-cancer/detection-diagnosis-staging/staged.html
https://www.cancer.net/cancer-types/colorectal-cancer/stages
BÖLÜM 5-
KOLOREKTAL KANSERİNDE TANI
Bu bölümde kolorektal kanser teşhisi için kullanılan seçenekler anlatılmaktadır. Aşağıda listelenen tüm testler her kişi için kullanılmayacaktır. Teşhis testi seçerken doktorunuz şu faktörleri göz önünde bulundurabilir:
- Şüphelenilen kanser türü
- Belirti ve semptomlarınız
- Yaşınız ve genel sağlığınız
- Tıbbi ve aile geçmişiniz
- Daha önceki tıbbi testlerin sonuçları
Fiziki muayeneye ek olarak, aşağıdaki testler kolorektal kanseri teşhis etmek için kullanılabilir:
- Kolonoskopi: Kolonoskopi tüm rektum ve kolonun içine bakmasına izin verir. Polip veya kanser aramak için rektuma ve tüm kolona kolonoskop adı verilen esnek, ışıklı bir tüp yerleştirilir. Bu prosedür sırasında, doktor muayene için polipleri veya diğer dokuları çıkarabilir.
- Bilgisayarlı tomografi (CT veya CAT) kolonografi: Bazen sanal kolonoskopi olarak adlandırılan BT kolonografi, bazı merkezlerde üzerinde çalışılan bir tarama yöntemidir. Bununla birlikte, ağrı farkındalığını engelleyen ilaç olan anestezi riski nedeniyle standart kolonoskopi yapılamayan kişiler için veya kolonda tam bir muayeneyi engelleyen bir tıkanıklık varsa BT kolonografi bir alternatif olabilir.
- Sigmoidoskopi: Polip, kanser ve diğer anormallikleri kontrol etmek için rektuma ve alt kolona yerleştirilen esnek, ışıklı bir tüp kullanır. Bu prosedür sırasında, bir doktor daha sonra inceleme için polipleri veya diğer dokuları çıkarabilir. Bu tarama testi, kolorektal kanseri de önleyebilen poliplerin çıkarılmasına izin verir, ancak bu test kullanılarak polip veya kanser bulunursa, tüm kolonu görüntülemek için kolonoskopi önerilir.
- Dışkıda gizli kan testi ve dışkı immünokimyasal testi: Dışkıda polip veya kanser belirtisi olabilecek kanı bulmak için dışkıda gizli kan testi kullanılır.
- Çift kontrastlı baryum lavmanı: Kolonoskopi yapılamayan hastalara baryum içeren lavman verilir, bu da kolon ve rektumun röntgende öne çıkmasına yardımcı olur. Daha sonra kolon ve rektumdan bir dizi röntgen çekilir. Genel olarak, çoğu doktor başka tarama testleri önerir çünkü bir baryum lavmanı kanser öncesi polipleri tespit etme olasılığı kolonoskopi, sigmoidoskopi veya BT kolonografisine göre daha düşüktür.
- Dışkı DNA testleri: Bu test, kanseri aramak için bir kişinin dışkı örneğinden DNA’yı analiz eder. Poliplerde ve kanserlerde meydana gelen DNA değişikliklerini kolonoskopi yapılması gerekip gerekmediğini öğrenmek için kullanır.
Referanslar:
https://www.cancer.net/cancer-types/colorectal-cancer/screening
BÖLÜM 6-
KOLOREKTAL KANSERİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Kolorektal kanser tedavisinde, tedaviyi her hastaya göre uyarlamak için, tüm tedavi kararlarında aşağıdaki gibi faktörler dikkate alınmalıdır:
- Hastanın diğer tıbbi koşulları
- Hastanın genel sağlığı
- Tedavi planının olası yan etkileri
- Hastanın halihazırda aldığı diğer ilaçlar
- Hastanın beslenme durumu ve sosyal desteği
Aşağıda, her bir ana kolorektal kanser tedavisi türü hakkında açıklamalar bulunmaktadır.
Ameliyat
Ameliyat, bir ameliyat sırasında tümörün ve çevresindeki bazı sağlıklı dokunun çıkarılmasıdır. Genellikle cerrahi rezeksiyon olarak adlandırılır. Bu, kolorektal kanser için en yaygın tedavi yöntemidir. Sağlıklı kolon veya rektumun bir kısmı ve yakındaki lenf düğümleri de çıkarılacaktır.
Cerrahi rezeksiyona ek olarak, kolorektal kanser için cerrahi seçenekler şunları içerir:
- Laparoskopik cerrahi: Bazı hastalar laparoskopik kolorektal kanser ameliyatı olabilir. Bu teknikle hasta anestezi altındayken birkaç görüş dürbünü karın içine geçirilir. Anestezi, ağrı farkındalığını engelleyen ilaçtır. Kesiler daha küçüktür ve iyileşme süresi genellikle standart kolon cerrahisine göre daha kısadır. Laparoskopik cerrahi, kanseri ortadan kaldırmada geleneksel kolon cerrahisi kadar etkilidir.
- Rektal kanser için kolostomi: Daha az sıklıkla, rektal kanserli bir kişinin kolostomiye ihtiyacı olabilir. Bu, atığın vücuttan çıkması için bir yol sağlamak üzere kolonun karın yüzeyine bağlandığı cerrahi bir açıklık veya stomadır. Bu atık, hasta tarafından giyilen bir poşet içerisinde toplanır. Bazen kolostomi, rektumun iyileşmesine izin vermek için sadece geçicidir, ancak kalıcı da olabilir. Modern cerrahi teknikler ve gerektiğinde ameliyat öncesi radyoterapi ve kemoterapi kullanımı ile rektal kanser tedavisi gören çoğu kişinin kalıcı bir kolostomiye ihtiyacı yoktur.
Radyofrekans ablasyon (RFA) veya kriyoablasyon: Bazı hastalar, bu organlara yayılmış tümörleri çıkarmak için karaciğer veya akciğerlerde ameliyat olabilir. Diğer yollar, RFA adı verilen tümörleri ısıtmak veya kriyoablasyon adı verilen tümörü dondurmak için radyofrekans dalgaları şeklinde enerji kullanmayı içerir. Tüm karaciğer veya akciğer tümörleri bu yaklaşımlarla tedavi edilemez. RFA deri yoluyla veya ameliyat sırasında yapılabilir. Bu, düzenli bir ameliyatta çıkarılabilecek karaciğer ve akciğer dokusu parçalarının çıkarılmasını önlemeye yardımcı olabilirken, tümörün bazı kısımlarının geride kalma ihtimali de vardır.
Radyasyon tedavisi
Radyasyon tedavisi, kanser hücrelerini yok etmek için yüksek enerjili ışınlar (röntgen gibi) veya parçacıkların kullanıldığı bir tedavidir. Rektal kanseri tedavi etmek için kolon kanserinden daha sık kullanılır. Bazı kolon ve rektum kanserleri için aynı anda kemoterapi ile tedavi, radyasyon tedavisinin daha iyi çalışmasını sağlayabilir. Bu 2 tedavinin birlikte kullanılması kemoradyasyon olarak adlandırılır.
- Kolon kanseri için radyasyon
Kolon kanserini tedavi etmek için radyasyon tedavisi yaygın değildir, ancak bazı durumlarda kullanılabilir:
- Ameliyattan önce (kemoterapi ile birlikte) bir tümörü küçültmek ve çıkarılmasını kolaylaştırmak için.
- Ameliyattan sonra, kanser bir iç organa veya göbek (karın) zarına yapışmışsa. Böyle bir durumda cerrah kanserin tamamının çıkarıldığından emin olamaz. Geride kalmış olabilecek kanser hücrelerini öldürmeye çalışmak için radyasyon tedavisi kullanılabilir.
- Ameliyat sırasında, geride kalmış olabilecek kanser hücrelerini öldürmek için kanserin olduğu bölgeye doğru. Buna intraoperatif radyasyon tedavisi veya IORT denir.
- Bir kişi ameliyat için yeterince sağlıklı değilse, kanseri kontrol etmeye yardımcı olmak için kemoterapi ile birlikte.
- İlerlemiş kolon kanseri; bağırsak tıkanmasına, kanamaya veya ağrıya neden oluyorsa semptomları hafifletmek için.
- Kemikler, akciğerler veya beyin gibi diğer alanlara yayılan kolon kanserinin tedavisine yardımcı olmak için.
- Rektal kanser için radyasyon
Rektal kanser için radyasyon tedavisi daha yaygın bir tedavidir ve şu durumlarda kullanılabilir:
- Kanserin geri gelmesini önlemeye yardımcı olmak için ameliyattan önce ve/veya sonra, genellikle kemoterapi ile birlikte. Günümüzde pek çok doktor, özellikle kanserin boyutu ve/veya yeri, ameliyatı zorlaştırıyor ise , kanserin çıkarılmasını kolaylaştırabileceğinden, ameliyattan önce radyasyon tedavisi verilmesini tercih etmektedir. Buna neoadjuvan tedavi Ameliyattan önce kemoradyasyon vermek, ameliyat yapıldığında rektumdaki sfinkter kaslarına zarar verme olasılığını azaltmaya da yardımcı olabilir. Her iki durumda da, yakındaki lenf düğümleri de genellikle tedavi edilir.
- Ameliyat sırasında, geride kalabilecek herhangi bir rektal kanser hücresini öldürmek için tümörün bulunduğu bölgeye doğru. Buna intraoperatif radyasyon tedavisi veya IORT denir.
- Bir kişi ameliyat için yeterince sağlıklı değilse rektal kanserin kontrolüne yardımcı olmak veya ileri rektum kanseri bağırsak tıkanmasına, kanamaya veya ağrıya neden oluyorsa semptomları hafifletmek için kemoterapi ile veya kemoterapisiz.
- Radyasyon verildikten sonra pelvise geri dönen rektal tümörleri geri çekmek için.
- Kemikler, akciğerler veya beyin gibi diğer alanlara yayılan rektal kanserin tedavisine yardımcı olmak için.
Sistemik Tedaviler (İlaç kullanarak yapılan tedaviler)
Sistemik terapi, kanser hücrelerini yok etmek için ilaç kullanılmasıdır. Bu tür ilaçlar, vücuttaki kanser hücrelerine ulaşmak için kan dolaşımı yoluyla verilir. Sistemik tedaviler genellikle kanserin ilaçla tedavisinde uzmanlaşmış bir tıbbi onkolog tarafından reçete edilir.
Sistemik tedavi vermenin yaygın yolları arasında, bir iğne kullanılarak bir damara veya ağızdan yutulan bir hap veya kapsül içine yerleştirilen intravenöz (IV) bir tüp bulunur.
Kolorektal kanser için kullanılan sistemik tedavi türleri şunları içerir:
- Kemoterapi
- Hedefe yönelik tedavi
- İmmünoterapi
Sistemik Tedaviler/Kemoterapi
Kemoterapi (kemo) bir damara enjekte edilebilen veya ağızdan alınabilen anti-kanser ilaçları ile yapılan tedavidir. Bu ilaçlar kan dolaşımında dolaşır ve vücudun çoğu yerine ulaşır. Kemo genellikle kolorektal kanseri tedavi etmek için kullanılır. Kemoterapi, kolorektal kanser tedavisi sırasında farklı zamanlarda kullanılabilir:
- Adjuvan Kemoterapi: Ameliyattan sonra adjuvan kemo verilir. Amaç, görülemeyecek kadar küçük oldukları için ameliyat sırasında geride kalmış olabilecek kanser hücrelerini ve vücudun diğer bölgelerine yerleşmek için ana kolondan veya rektum kanserinden kaçmış olabilecek kanser hücrelerini öldürmektir. Görüntüleme testlerinde görmek için küçük. Bu, kanserin geri gelme olasılığını düşürmeye yardımcı olur.
- Neoadjuvan kemoterapi: Kanseri küçültmek ve kanserin çıkarılmasını kolaylaştırmak için ameliyattan önce (bazen radyasyonla) verilir. Bu genellikle rektal kanser için yapılır.
Karaciğer gibi diğer organlara yayılan gelişmiş kanserler için kemo, tümörleri küçültmeye ve neden oldukları sorunları hafifletmeye yardımcı olmak için kullanılabilir.
Sistemik Tedaviler/Hedefe Yönelik Terapiler
Hedefli terapiler, kanserin büyümesine ve hayatta kalmasına katkıda bulunan kanserin spesifik genlerini, proteinlerini veya doku ortamını hedefleyen bir tedavidir. Bu tür bir tedavi, sağlıklı hücrelere verilen zararı sınırlarken kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engeller.
Tüm tümörlerin hedefleri aynı değildir. En etkili tedaviyi bulmak için, doktorunuz tümörünüzdeki genleri, proteinleri ve diğer faktörleri belirlemek için testler yapabilir. Bu, doktorların mümkün olduğunda her hastayı en etkili tedaviyle daha iyi eşleştirmesine yardımcı olur.
Sistemik Terapiler/İmmünoterapi
İmmünoterapi, kişinin kendi bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini daha iyi tanımasına ve yok etmesine yardımcı olmak için ilaçların kullanılmasıdır. İmmünoterapi, ileri kolorektal kanserli bazı kişileri tedavi etmek için kullanılabilir.
Bağışıklık kontrol noktası inhibitörleri
Bağışıklık sisteminin önemli bir parçası, vücudun normal hücrelerine saldırmaktan kendini alıkoyma yeteneğidir. Bunu yapmak için, bir bağışıklık tepkisi başlatmak için açılması (veya kapatılması) gereken bağışıklık hücrelerindeki proteinler olan “kontrol noktaları” kullanır. Kolorektal kanser hücreleri bazen bağışıklık sistemi tarafından saldırıya uğramaktan kaçınmak için bu kontrol noktalarını kullanır. Bu kontrol noktalarını hedef alan ilaçlar, kolorektal kanser hücrelerine karşı bağışıklık tepkisinin yenilenmesine yardımcı olur.
Kontrol noktası inhibitörleri olarak adlandırılan ilaçlar, kolorektal kanser hücreleri, yüksek düzeyde mikro uydu dengesizliği (MSI-H) veya uyumsuzluk onarım (MMR) genlerinden birindeki değişiklikler gibi spesifik gen değişiklikleri için pozitif test eden kişiler için kullanılabilir. Bu ilaçlar, kanseri ameliyatla giderilemeyen, tedaviden sonra geri dönen (tekrarlayan) veya vücudun diğer bölgelerine yayılmış (metastaz yapmış) kişileri tedavi etmek için kullanılabilir.
BÖLÜM 7-
KOLON KANSERİ İLE İLGİLİ MERAK EDİLENLER
Kolorektal Kanserden Korunmak Mümkün Mü?
Kolorektal kanseri değiştirebileceğiniz yaşam tarzına bağlı olan risk faktörlerinden kaçınmak ve koruyucu faktörleri arttırmak riskinizi azaltabilir. Risk azaltıcı ve koruyucu faktörler aşağıda kısaca belirtilmiştir.
Fazla kilolu veya obez olmak
Aşırı kiloluysanız veya obezseniz (çok fazla kilolu), kolorektal kansere yakalanma ve ölme riskiniz daha yüksektir. Fazla kilolu olmak hem erkeklerde hem de kadınlarda kolon ve rektum kanseri riskini artırır, ancak bu bağlantı erkeklerde daha güçlü görünmektedir. Sağlıklı bir kiloya ulaşmak ve bu kiloda kalmak riskinizi azaltmanıza yardımcı olabilir.
Fiziksel olarak aktif olmamak
Fiziksel olarak aktif değilseniz, kolon kanseri geliştirme şansınız daha yüksektir. Düzenli orta ila şiddetli fiziksel aktivite, riskinizi azaltmanıza yardımcı olabilir.
Beslenme
Bol meyve, sebze ve tam tahıl içeren ve kırmızı ve işlenmiş etleri ve şekerli içecekleri sınırlayan veya bunlardan kaçınan sağlıklı bir beslenme düzenini takip etmek riski azaltabilir.
Kırmızı et (sığır eti, domuz eti, kuzu eti veya karaciğer gibi) ve işlenmiş etler (sosisli sandviç ve bazı öğle yemeği etleri gibi) açısından zengin bir diyet, kolorektal kanser riskinizi artırır.
Bazı araştırmalar ayrıca kalsiyum ve D vitamini takviyesi alan kişilerin daha düşük kolorektal kanser riskine sahip olduğunu bulmuştur.
Sigara içmek
Uzun süre tütün içenlerin, sigara içmeyenlere göre kolorektal kanserden gelişip ölme olasılığı daha yüksektir. Sigara içmek akciğer kanserinin iyi bilinen bir nedenidir, ancak diğer birçok kanserle de bağlantılıdır.
Alkol kullanımı
Kolorektal kanser, orta ila ağır alkol kullanımı ile ilişkilendirilmiştir. Hafif ila orta düzeyde alkol alımı bile bazı risklerle ilişkilendirilmiştir. Alkol içmemek en iyisidir. Alkol kullanılıyorsa, erkekler için günde en fazla 2, kadınlar için günde 1 adet ile sınırlanmalıdır.
Referanslar:
https://www.cancer.org/cancer/colon-rectal-cancer/causes-risks-prevention/risk-factors.html
https://www.cancer.net/cancer-types/colorectal-cancer/risk-factors-and-prevention
Kolorektal Kanserde Tarama Önemli Midir?
Diğer kanserlerde olduğu gibi kolon kanserleri de iyice büyüyene kadar belirti vermezler. Bu nedenle amaç, daha kanserde belirti yokken tümörü ortaya koymak olmalıdır. Belirtiler gelişmeden önce bir kişinin kanser için taranması poliplerin ve kanserin erken tanınmasında yardımcı olur. Poliplerin erkenden tanınıp çıkartılması, kolorektal kanseri önleyebilir. Erken tanı konulduğunda, kolorektal kanserin tedavisi daha etkin olabilir. Bu nedenle, 50 yaş üstündeki kişiler izlenmeli ve kolorektal kanser için artmış riski olan kişiler daha erken tarama programına alınmalıdır. Taramada ülkemizde “gaitada gizli kan testi” uygulanmakta ve bu testi 50-70 yaş arasındaki herkesin 2 yılda bir yaptırması önerilmektedir.
Dışkıda gizli kan saptanıp kolonoskopi yapılan kişilerde henüz kanserleşmemiş polip halindeki tümörler tespit edilerek kanser gelişmesi önlenebildiği gibi kanser gelişmiş olan olgularda da erken teşhis ile ölüm oranları azaltılmaktadır. Ülkemizde de Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri’ nde (KETEM) ve Aile Sağlığı Merkezleri’nde 50-70 yaş arasında kadın ve erkek nüfusa; kalınbağırsak kanseri taraması gaitada gizli kan kiti yardımıyla hızlı, pratik ve güvenilir şekilde 2 yılda bir yapılmaktadır. 50 yaşından sonra her 10 yılda bir de kolonoskopi önerilmektedir.
Referans:
https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/haberler/kal%C4%B1n-ba%C4%9F%C4%B1rsak-kanseri-kolorektal-kanser.html
Kolorektal Kanserde Tarama Kimlere Öneriliyor?
Kolorektal kanser erken teşhisi için;
- 50-70 yaş arasında kadın ve erkek nüfusa; kalın bağırsak kanseri taraması her 2 yılda bir
- 50 yaşından sonra her 10 yılda bir kolonoskopi önerilmektedir.
Referans:
https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/haberler/kal%C4%B1n-ba%C4%9F%C4%B1rsak-kanseri-kolorektal-kanser.html
Kolonoskopimizi Yaptıralım
Kolonoskopi Nedir?
Kalın Bağırsak (kolon ve rektum) Kanserleri
Kolon Kanseri Taramaları
Kolonoskopi Hayat Kurtarır
Kalın Bağırsak (kolon ve rektum) Kanseri
Kolon Kanserini Tanıyalım